CHP Grup Başkanvekili ve Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, Kahramanmaraş merkezli depremlerin bilançosunun, iktidarın beceriksizlikleri yüzünden çok daha ağırlaştığını söyleyerek, "IBAN paylaşıp duruyorlardı.
Türkiye, 'Tek Yürek Kampanyası'nda toplanan 115 milyar liranın akıbetini bilmiyor.
Seçim döneminde devletin olanaklarıyla yaptıkları harcamaların yükünü vatandaşa yüklüyorlar" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili ve Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirerek, 85 milyonun ekonomik sıkıntılar ile boğuştuğu bir Türkiye’de TBMM’nin tatilde olmasının doğru olmadığını söyledi.
Millet Bize Sorunlarını Çözme Görevi Verdi, Meclisin Tatil Yapması Düşünülemez
Köksal, 85 milyonun ekonomik sıkıntılarla boğuştuğu bir Türkiye'de Meclis'in tatilde olmasının düşünülemez olduğunu belirtti.
Bu nedenle, TBMM'yi 25 Temmuz Salı günü saat 15.00'te toplantıya çağırdıklarını ifade etti.
Köksal, zamlar, vergi yükü, vatandaşların ağır ekonomik sıkıntıları ve geçim derdini konuşmak ve çözüm aramak için Meclis'in açık olması gerektiğini vurguladı.
Milletvekillerine sorunları çözme görevi verildiğini hatırlatarak, iki buçuk ay boyunca Meclis'in tatil yapmasının düşünülemeyeceğini ve Meclis'in açık kalarak sorunların tartışılması gerektiğini söyledi.
Benzin 35 Lirayı Buldu, Hani Gabar’da Petrol Bulmuştuk
Köksal, benzin fiyatlarının 35 lirayı bulmasına rağmen Gabar'da bulunan petrolün nerede olduğunu sordu.
Petrol bulunduktan sonra akaryakıt fiyatlarının artırıldığına dikkat çekti ve aynı durumun doğalgaz için de geçerli olduğunu belirtti.
Milletin, her bulunan madenden sonra zam gelmesinden rahatsız olduğunu söyledi ve akaryakıt zamlarının diğer ürünlerin nakliye bedellerini de etkilediğini vurguladı.
Köksal, maaş zamlarının eksik kaldığını ve vergi artışlarının Avrupa standartlarına göre yapıldığını ancak maaşların Afrika standartlarında olduğunu ifade etti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın akaryakıt fiyatlarını dolar bazında Avrupa ile kıyasladığı eleştirisini getirdi ve maaşların dolarla ödenmediğini belirtti.
Köksal, bu durumu aklıyla alay edilmiş gibi gördüğünü ve açıklamayı millete şirin gösterme çabası olarak nitelendirdi.
Akaryakıta Zam Demek A’dan Z’ye Herşeye Zam Demek
Köksal, akaryakıttaki artışın tüm hayatı etkilediğini belirterek, geçmişte 50 lirayla 31 litre benzin alınabildiğini hatırlattı.
Ancak şimdi aynı miktarla sadece 1,5 litre benzin alınabildiğini söyledi.
Hükümetin milleti zenginleştirmek yerine yandaşlarını zengin ettiğini ve halkı yoksulluğa mahkum ettiğini eleştirdi.
Vatandaşın Cebini Vergilerle, Zamlarla Boşaltmaya Çalışıyorlar
Köksal, AKP hükümetinin vatandaşın cebini vergiler ve zamlarla boşaltmaya çalıştığını belirtti.
Cumhuriyetin kazanımlarının 21 yıldır satılıp tükenmediğini, hükümetin artık satacak yer ve borç bulamadığını ifade etti.
Vergi artışları ve yüksek zamlardan kaçınılmadığını, ekonominin bu şekilde düzelmeyeceğini söyledi.
Türkiye'nin demokrasi ve hukuk sorunları, yabancı yatırımcı çekememesi ve turizm gelirlerini artıramaması nedeniyle iflas dönemini yaşadığını belirtti.
Köksal, Saray Türkiye'sinde iktidarın rahat yaşadığını ancak vatandaşın Türkiye'sinde durumun farklı olduğunu vurguladı.
Vatandaşın hayatının zorlaştığını, ekonomik zorluklarla mücadele ettiğini ve borçlanmanın bile imkansız hale geldiğini ifade etti.
Emeklilerin büyük bir kısmının düşük maaşlarla yaşamaya mahkum edildiğini ve emekli maaşlarındaki yükseltmenin yeterli olmadığını belirtti.
Ekonomik sorunların en çok emeklileri etkilediğini ve ülkemizin sefaletin yaygın olduğu ülkeler arasında yer aldığını söyledi.
Vatandaşların ezildiği, Saray ve yandaşlarının ise sefaleti sürdürdüğü bir ekonomik durum yaşandığını vurguladı.
Köksal, işçi, memur ve emeklilerin zamların bahane, vergi artışlarının ise şahane olduğunu ifade etti ve hükümetin her şeyi vergilendirecek durumda olduğunu eleştirdi.
Öğretmenlik Meslek Kanununu Yeniden Düzenleyelim
Köksal, ekonominin kötü olduğunu ve diğer alanlarda da sorunlar olduğunu belirterek özellikle eğitim alanına odaklandı.
Türkiye'nin eğitim sisteminin durumunun OECD araştırmasında ortaya çıkan memnuniyetsizlikle son sıralarda yer aldığını ifade etti.
Milli Eğitim Bakanı'nın bu sorunlarla ilgilenmek yerine Öğretmenlik Meslek Kanunu'ndaki eksiklikleri göz ardı ettiğini vurguladı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda Anayasa'ya aykırı hükümlerin iptal edildiğini hatırlatarak, kanunun 13 maddelik olamayacağını ve öğretmenleri ayrıştıran düzenlemelerin yanlış olduğunu belirtti.
Köksal, sendikalar, akademisyenler ve eğitimcilerin de desteğiyle Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu yeniden düzenlemeyi teklif ettiklerini ve tüm bileşenlerin görüşlerini almak istediklerini dile getirdi.
Öğretmenliği sadece bir kariyer mesleği olarak değil, kutsal bir meslek olarak ele almak gerektiğini ve öğretmenlerin sorunlarını birlikte çözmeye çağırdı.
CHP olarak geçmişte sundukları Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifini tekrar ele almayı ve üzerinde konuşmayı önerdi.
Yandaşlar Ballı İhalelerle Zenginliklerine Zenginlik Kattılar
Köksal, hükümetin yanlış ekonomi politikalarının sonucunda Merkezi Yönetim bütçesinin büyük bir açık verdiğini ve bu açığın yandaşlara ballı ihalelerle zenginlik sağladığını ifade etti.
Sarayda ve yandaşlarda keyiflerin yerinde olduğunu ancak milletin zor durumda olduğunu belirtti.
Vatandaşın artık sebze ve meyveyi kilo yerine taneyle almak zorunda kaldığını dile getirdi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda yaşanan problemleri eleştiren Köksal, eğitim sistemindeki sorunları ve düşük memnuniyet seviyesini vurguladı.
Yandaşlara yapılan ödemelerin ve varlık satışlarının ekonomiyi daha da kötüleştirdiğini söyledi.
Türk lirasının değer kaybettiğini ve hükümetin önemli kazanımları ve kurumları satmakla suçladı.
Paramiliter yapıya sahip olduğu bilinen SADAT'ın CEO'sunun Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ederken hangi unvanı kullandığını sorguladı ve Körfez turunda kaçak yolcuların bulunduğu iddiasında bulundu.
Atatürk’ün Kızları İle Gurur Duyuyoruz
Köksal, geçtiğimiz hafta Milletler Ligi'nde şampiyon olan A Milli Voleybol takımını tebrik ederek Atatürk'ün kızları olarak onlarla gurur duyduklarını belirtti.
Bu başarının toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi verenlere bir tokat gibi geldiğini ifade etti.
Toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele ederken, bazı kişilerin kadınları geriye götürmeye çalıştığını söyledi.
Kadınların eğitimde eşitliği ve istismardan korunmasını vurgulayan Köksal, Milli Eğitim Bakanının karma eğitimi rafa kaldırmayı düşündüğünü ve kız okulları açma fikrinden bahsettiğini eleştirdi.
Kız çocuklarının okuyamamasının karma eğitimden kaynaklanmadığını, daha ciddi sorunlar olduğunu belirtti.
Kadınlara yönelik şiddet ve istismar konusunda hükümetin önlem almak yerine önergeleri reddettiğini ifade eden Köksal, Atatürk'ün kadınlara yönelik cesur ve güçlendirici sözlerini hatırlattı.
Kadınların birbirini desteklemeye ve başarılarıyla toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine katkıda bulunmaya devam edeceklerini vurguladı.
Akp Yargıyı Muhaliflere Sopa Olarak Kullanıyor
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, AKP'nin yargıyı muhaliflere baskı aracı olarak kullandığını ve objektif yayın yapan medya organlarını susturmaya çalıştığını ifade etti.
TELE1 kanalına verilen ceza ve gazeteci Merdan Yanardağ'ın tutuklanmasını örnek olarak göstererek bu durumu eleştirdi.
Köksal, adaletin Türkiye'de çarpık bir şekilde işlediğini ve muhaliflerin cezalandırıldığını belirtti.
Ayrıca, Can Atalay hakkında yapılan hukuksuz uygulamalara da değinerek Hatay halkının iradesinin gasp edildiğini ve Milletvekili olarak seçilen Atalay'ın tutuklu olmasını eleştirdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Atalay hakkındaki yargılamayı durdurma ve tahliye talebini reddetmesini hukuksuz bir karar olarak nitelendirdi.
Köksal, Türkiye'nin en çok özlem duyduğu şeyin adalet olduğunu ve adaletin herkes için geçerli olması gerektiğini vurguladı.
Adaletin tecelli etmesini ve haksızlığa uğrayan herkes için adaletin sağlanmasını talep etti.