Ahmet Tübcel


İZMİRLİLER SÖZ DİNLEYİN KARDEŞİM!

İzmir’de son günlerde bir trafik yoğunluğu yaşanıyor. Hepimizin malumu olduğu üzere.


Tabi ki bunun nedenleri çok çeşitli. Bunları burada sıralamayacağım. Ama bana göre en başta gelen sebep yönetenlerin İzmirliye verdiği değer. Yani trafiği rahatlatma gibi bir kaygılarının olmayışı. Efendiler rahat nasıl olsa. Neticede ‘‘Aşk’la İzmir!’’

Bu tartışmalar arasında belediye başkanımızdan sebebi ve çözümü ile ilgili bir söylem dinledik.

Ne demişti başkanımız. Önce bir milyon olan araç sayısının bir milyon iki yüz elli bine çıkması en büyük sebepti başkanımıza göre. Ve başkanımız diyor ki bununla hiçbir şehir başa çıkamaz.

İzmir’de araç sayısının nüfusa oranı yüzde 33. Başa çıkamadığı oran bu. Oysa çok daha yüksek orana sahip çok ilimiz var. Mesela Muğla yüzde elli.

Daha sonrada çözüm önerisini dinledik. Trafikteki araç sayısını azaltmak çözümdü. Bu dünyada da böyleydi. Makul ve mantıklı gibi geliyor ilk bakışta insana.

Peki, mantıklı olmayan ne sonrasında derseniz. Bende derim ki; Belediyecilik planlama gerektirir. Planlamanı yapar akla ve bilime uygun çözümlerle şehrin trafik akışını düzenlersin.

Ama bir şeyi yapamazsın. Bahane üretemezsin. Temsil ettiğin makam bahane üretme makamı değil, çözüm üretme makamı. Sevgili başkanımız diyor ki araba almayın, alsanız ’da binmeyin. Ben böyle anlıyorum bu açıklamayı.

Sayın başkan siz seçimden önce kavşaklarda yapacağınız düzenleme ile trafik sorununu çözeceğinizi vaat etmediniz mi? Bu konuda bugüne kadar trafiğe katkı koyacak hangi düzenlemeyi yaptınız?

Göstermelik yapılanları saymıyorum.

Bir örnek vermek istiyorum.

Karabağlar Yeşillik caddesinde Yaşayanlar kavşağında yapılan düzenleme. Her gün o yolu kullanan biri olarak zaten mevcut olan yan yolun arasına bir şerit atarak yapılan bu düzenlemenin Karabağlarda trafiğe hiçbir katkısının olmadığına yaşayanlardan biriyim.

Ama bunlar gerek basında ve gerekse Büyükşehir Belediyesinin web sayfasında bunlar o kadar ihtişamlı projeler olarak anlatılıyor ki, diğerlerine değinmiyorum bile.

Burada aklıma takılan bir konu var.

Şimdi başkanımız araç sayısını azaltmanın trafik yoğunluğunu düşüreceğini söylüyor. Peki, bu düşüncesi Belediye ve bağlı şirketlerdeki araçlar içinde geçerli mi?

Mesela İzsu, İzbeton İzulaş, Eshot gibi belediye şirketlerinde durum nedir?

Benim bildiğim gerek belediyede gerekse bu şirketlerde görev alan yöneticilerin hepsinin makam aracı var.

Madem bu kadar mükemmel bir toplu ulaşım sistemi var İzmir’de bu yöneticilerine de tavsiyede bulun sevgili başkanım. Toplu ulaşımı tercih edin diye, Hatta tavsiyeye de gerek yok bir talimatın yeter!

Trafikteki araç sayısını azaltmaya buradan başlayalım mı sayın başkan? Çünkü bu şekilde kullanılan araç sayısı hiçte azımsanmayacak bir sayıda.

O zaman bizde vatandaş olarak söz dinleriz. Araçlara binmeyiz. Trafik sorunu da kendiliğinden çözülür. Belediyemizin de çalışmasına ihtiyaç kalmaz!

Şirketler demişken İzbeton ne yapıyor sayın başkanım. Sayıştay raporlarında uğratılan zararlar açıklanmış. İzbeton belediyeye ait bir şirket. Ve zarar ettiği yazıyor. Bu kadar geniş bir işlem hacmi olan bir şirketin zarar etmesi akla pek uymuyor. Demek ki burada bir yanlış var.

Son iki yıldır İzmir şehir merkezinde İzbetonun yaptığı öyle kayda değer bir çalışma yok. Yapılan kavşak düzenlemeleri öyle çok işe yarayacak bir nitelikte değil .Mış olmak için yapılmış çalışmalar.

Hani bilmiyorum son iki yılda İzmir’de hiç alt geçit yapıldı mı?

Tabi ki hayır.

Eeeee bu şirket ne yaptı da zarar ediyor. İzbetona iş yapan birçok firmanın alacakları dahi ödenmemiş, buna rağmen zarar. İlginç değil mi?

Tunç Soyer göreve geldiğinden beri İzmir’de bir tane alt yada üst geçit yapıldı mı?

Yapılan bir şey yok. Nasihat çok.

Söz dinleyin kardeşim. Arabalarınıza binmeyin.

Bu arada bugün (20 Haziran 2021) Görece arıtma tesislerinde oluştuğu söylenen teknik arıza nedeniyle su kullanılamaz halde. Musluklardan akan sular lağım gibi kokuyor.

Halkı bilgilendirecek tatmin edecek bir açıklama yok.

İzmir’in suyu ne kadar temiz? Ne kadar güvenli? İzmirli buna cevap bekliyor.

Haa İzsu ne işe yarıyor. Bu da ayrı bir merak konusu.

Bugün son olarak geçenlerde İzmir itfaiyesinde yaşanan skandal görüntülerden bahsetmek istiyorum görüntüleri izlediyseniz fark etmişsinizdir mutlaka.

Kamu kurumunda yaşanan bu rezalet acaba ilk mi? Daha neler var acaba?

Düşündükçe tüylerim ürperiyor. Olan İzmirliye oluyor.

Bu haberi kamuoyuna taşıyan Time35 TV ye ve Temizeller programı ekibine teşekkürler. Onların Sayesinde böyle bir rezaletin varlığından kamuoyu haberdar oldu.

İşte sevgili başkanım İzmir’de bunlar oluyor. Biz vatandaş olarak farkındayız.

Sizde farkındamısınız?

Ey İzmirliler. Siz yine de laf dinleyin araçlarınıza binmeyin!