Tam bir kepazelik, bizler daha önce de dile getirmiştik, Cumhuriyet Halk Partisi, Afyonkarahisar’da sadece Burcu Köksal’dan ibaret değil diye ama,
Burcu Köksal Afyonkarahisar’daki mevcut teşkilatın ve dünyanın sadece kendisi etrafında döndüğünü sanıyor. Lütfen birileri bunu kendisine hatırlatsın. Burcu Köksal Tek adam rejimine karşıyız diyor ama ve lakin, kendisi her yerde tek ben olayım, her yerde benim sözüm geçsin, her yerde benim adamlarım olsun diyor.
Maalesef böyle bir dünya yok. O zaman seçime ne gerek var değil mi ? Neyse gelelim olaylı kongreye Burcu Köksal, kongrenin yapılacağı salona bağıra bağıra girerek “nerede o ?” cümlesinin ardından ortalığı velveleye veriyor. Neden velveleye verdiğini de, sonradan öğrendik meğerse telefonda atıştığı, karşılıklı küfür ve hakaret ettiği artık her kimse, hadi aynı cümleleri burada da söylesene diye ortalığı ayağa kaldıran Köksal’ın ilk sıkıntısı bu.
Öte yandan yine, kongreye genel merkezden divan başkanı olarak birisini atamışlar, neden onu değilde salonda seçilerek divan başkanı olan kişiyi, divan başkanı yaptınız ? diye üzerine de ikinci sebep eklenince ortalık iyiden iyiye karıştı. Tabiki salonda divan teşekkülü seçimi yapılmalı o zaman tüm bu hengameye ne gerek var. Bir milletvekiline hiç yakışmayan tavırlara şahit olduk maalesef.
Oysaki orada en itidalli davranması gereken kişilerden birisi Burcu Köksal olması gerekirken, tam tersi bir duruma şahit Vekil Köksal’ın arka planda, ya da kendi iç dünyasında gelişen birtakım olayları yada yaşadıklarını o kongreye yansıtması son derece yanlıştı. Karşılıklı hakaretler, bağımalar çağırmalar. Ne oldu? Hani demokrasi diyordunuz, hani özgürlük diyordunuz ? Bu mu sizin demokrasi ve özgürlük anlayışınız ?.
Tüm bu olanların yanı sıra bakıyoruz eşi Yasin Köksal’da adeta yangına körükle gider gibi masaları yumrukluyor, karşısındakilere hırsız diye bağırıyor parmak sallıyor. Hangi sıfatla CHP’nin yönetiminde desem değil, ilçe yönetiminde desem değil sırf ben Milletvekili eşiyim diye öylemi? Ya Allah aşkına ne günlere kaldık. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Köksal taraftarları bağıra bağıra seçimi kaybettiler. İşte işin bir diğer kısmı da dışarıdan bu olumsuzlukları kıs kıs gülerek izleyenler neler diyor birazcık ta o açıdan bakalım evet diyorlar ki “Allah’tan bunların elinde, Hükumette bakanlık, ülke yönetiminde kritik noktalarda yöneticilik yok, olsaydı ne olurdu acaba ? küçük bir kongrede kopardıkları şu kıyamete bakın yazık” Velhasıl işin özü kimi bu olaya Köksallar şov yaptı diyor, kimi haksızlığa uğradılar diyor kimileri de başka pencereden bakıyor. Sebep her ne olursa olsun, bu tarz hareketler kişiyi alır, bir anda vatandaşın ve seçmenin gözünde “senin suyun ısındı artık bir daha ki seçimde sana oy moy yok” olarak geri döner. Sevgiyle kalın….
