Veysel Eroğlu; “600 baraj bir kefeye, Ilısu Barajı diğer kefeye”

Veysel Eroğlu; “600 baraj bir kefeye, Ilısu Barajı diğer kefeye”

Afyonkarahisar Milletvekili Prof. Dr. Veysel EROĞLU'nun “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın teşrifleriyle hizmete alınan Ilısu Prof. Dr. Veysel EROĞLU Barajı ve HES” ile alakalı basın açıklaması gerçekleştirdi.

Önceki Dönem Orman ve Su İşleri Bakanı, Küresel İklim Değişikliği ve Kuraklıkla Mücadele Araştırma Komisyonu Başkanı, Afyonkarahisar Milletvekili Prof. Dr. Veysel EROĞLU'nun “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın teşrifleriyle hizmete alınan Ilısu Prof. Dr. Veysel EROĞLU Barajı ve HES” ile alakalı basın açıklaması gerçekleştirdi.

Afyonkarahisar Milletvekili Prof. Dr. Veysel EROĞLU'nun açıklamaları şu şekilde;

“6 Kasım 2021 yani dün, millet olarak büyük bir sevinç ve gurur duyduğumuz günlerden birini yaşadık. Cumhuriyet tarihimizin en güzide eserlerinden birisi olan Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete alındı.

Sınıfında gövde hacmi ve gövde uzunluğu bakımından Dünya’nın en büyük barajı olan Ilısu Barajı, gövde hacmi bakımından ülkemizde Atatürk Barajından sonra en büyük ikinci barajdır. Ülkemizin enerji üretimine büyük katkı sağlayacak olan baraj, 1.200 MW kurulu gücü ve yıllık 4 milyar 120 milyon kilovatsaat enerji üretimi ile ülkemizin 4. Büyük hidroelektrik santralidir.

Cumhuriyet tarihimizin en büyük eserlerinden biri olan bu muazzam eser, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun, projesinden inşaatın bitimine kadar yakın takibi ile ülkemize kazandırılmıştır.

Mardin ve Şırnak illeri arasında sınır teşkil eden Dicle Nehri üzerinde, Dargeçit ilçesinin 15 km doğusunda yer alan baraj, temelden 135 metre yüksekliğe sahip olup, gövde uzunluğu 2,3 km’dir. Ilısu Barajı 10,6 milyar m3 göl hacmi ile Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak ve Batman illerini etkilemektedir.

Su medeniyet, bereket, kalkınma ve enerji demektir…

Türkiye yarı kurak iklim bölgesinde yer alan bir ülkedir. Ülkemiz su zengini bir ülke değildir. Ancak su kaynaklarını akıllıca kullanması halinde suyu kendi kendine yetebilir bir ülkedir. İklim değişikliği ile su kaynakları üzerindeki baskı her geçen gün daha da artmaktadır.

Ülkemizde yaz aylarında yağışlar az olurken ya da hiç görülmezken, su sarfiyatı bu aylarda daha fazla olmaktadır. Su tüketiminin daha az olduğu kış aylarında ise yağışlar daha fazla görülmektedir. Bu sebeple ülkemizde baraj ve gölet gibi depolama tesislerinin inşa edilmesi bir zarurettir.

Barajlar, bir yandan vatandaşlarımıza içme suyu sağlarken, diğer yandan çiftçimizin toprağına can suyu olmaktadır. Aşırı yağışlarda vatandaşlarımızı ve tarım arazilerini sel ve taşkınlardan korumaktadır. Bütün bunların yanında barajlar temiz ve yenilenebilir enerji kaynağıdır. Ürettikleri enerji ile hanelerimize ışık, sanayimize güç katmaktadır.

Ülkemizin cari açığının en büyük kalemi enerji ithalatından kaynaklanmaktadır. Bu sebeple iktidara geldiğimizde hidroelektrik enerji santrallerinin inşasına büyük önem verdik. Ilısu Barajının ülkemiz enerji üretimindeki yerini bildiğimiz için bu barajı ülkemize kazandırmak için çok çalıştık. Ilısu Barajı, ülkemizin enerji üretiminde stratejik ehemmiyete sahip bir projedir.

Ilısu Barajı inşaatında 7 düvele karşı mücadele verdik…

Ilısu Barajının planlama çalışmaları 1950’li yıllara kadar dayanmaktadır. Ancak bu muazzam barajı inşa etmek Allah’a şükür bize nasip olmuştur. Hükümetimizden önce Ilısu Barajını inşa etmek için “Hükümetler Arası İkili İşbirliği Anlaşması” imzalanmış. Yani dış kredi ile baraj inşa edilmek istenilmiş.

2003 yılında DSİ Genel Müdürlüğü vazifesine getirilen Prof. Dr. Veysel Eroğlu, barajın bütün safhalarını bizzat takip ederek proje üzerindeki kararlılığını herkese göstermiştir. Ancak Ilısu Barajının ülkemizin enerji ihtiyacında büyük katkı sağlayacak olması ve barajın sınır aşan bir su kaynağı üzerinde inşa edilecek olması gibi sebeplerden dolayı içte ve dışta pek çok engellemeyle karşı karşıya kalınmıştır.

Özellikle bazı şer güçler, barajı inşaatını engellemek için ellerinden gelen her türlü engellemeyi yapmışlardır. Barajın inşa edilmemesi için Danıştay’a müracaat edilmiş ve Danıştay’da barajın inşa edilmemesi yönünde karar vermiş. Bunun üzerine o dönem DSİ Genel Müdürü olan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Danıştay’a bizzat giderek barajın ehemmiyetini ve ülkemizin kalkınmasındaki rolünü anlatmıştır. Hem dönemin Danıştay Başkanı ile ham de ilgili Daire Başkanlarıyla tek tek görüşerek, projeyi bütün yönleriyle izah etmiştir. Neticede Danıştay Dava Daireleri Kurulundan, barajın yapılmaması hususundaki kararı reddederek baraj inşaatının önü açılmıştır.

Bu gelişmenin ardından 5 Ağustos 2006 tarihinde o dönem Başbakan olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da teşrifleriyle, Ilısu Barajının temeli büyük bir coşkuyla atılmıştır.

Bu defa da sahneye kredi sağlayacak olan Almanya, Avusturya ve İsviçre devletlerinin ortak konsorsiyumu çıkmıştır. Konsersuyum, ülkemize kredi vermemek için her türlü oyalama yoluna başvurmuştur. Yabancı ülkeler barajın inşa edilmesini istemiyorlardı. Çünkü enerjide kendi ayakları üzerinde duran, hiçbir ülkeye bağlı olmayan bir Türkiye işlerine gelmiyordu. ÇED, Kültür Varlıklarının korunması, çevre konularında her türlü ince ayrıntı düşünülmüş olmasına rağmen, bu konularda olmadık mazeretlerle ülkemizi oyalıyorlardı. Özellikle bu konularla alakalı olumsuz bir durum olduğunda kredi anlaşması durdurulur şeklinde bir maddeye istinaden, Ilısu Barajının kredi anlaşmasını askıya aldılar. Zannediyorlardı ki biz bu krediyi vermezsek Türkiye bu barajı inşa edemez. Ama onların bildiği eski Türkiye yoktu artık.

600 baraj bir kefeye, Ilısu Barajı diğer kefeye

Almanya, Avusturya ve İsviçre devletlerinden oluşan ortak konsorsiyumun kredi anlaşmasını askıya almasının ardından, o dönem Çevre ve Orman Bakanı olan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bütün ilgili bürokrat ve DSİ ekibini toplayarak, barajın Türkiye’nin geleceği için ne kadar önemli olduğunu dair bir konuşma yapmıştır.

Prof. Dr. Veysel Eroğlu; “DSİ olarak şu anda inşa edeceğimiz 600 barajı bir kefeye koyarsak, diğer kefeye de Ilısu Barajını koyalım, Ilısu Barajı daha ağır basar. Bu baraj Türkiye için stratejik açıdan çok önemli bir barajdır. Bölgenin kalkınması ve enerji üretimi için son derece ehemmiyetlidir. Sınır aşan bir nehir üzerinde olduğu için ayrı bir öneme sahiptir. Arkadaşlar, barajı kendi imkânlarımızla yapabileceğimizi, dosta düşmana gösterelim.” şeklinde tarihi bir konuşma yapmıştır.

Ardından Sayın Cumhurbaşkanımızın da büyük destekleri ile barajın yerli kredi imkânlarıyla inşa edilmesine karar verilmiştir. İlk olarak barajın projeleri tekrar ele alınarak gövde tipinde değişiklik yapılmıştır. Barajın gövde hacmi 48 milyon m3’ten 24 milyon m3’e düşürülmüştür. Böylece baraj maliyetinde önemli bir azalma olmuştur.

PKK baraj inşaatına saldırılarda bulunmuştur

Ilısu Barajının inşa edilmesini istemeyenlerden biri de bölücü terör örgütü idi. PKK bir yandan bölgede bulunan vatandaşları tehdit ederken, diğer yandan da baraj şantiyesine saldırılarda bulunuyordu. Ancak onların hiçbir tehdit ve şantajına boyun eğilmedi ve eğilemezdi de. Ilısu Barajı için ayrı bir Bölge Müdürlüğü kuruldu ve işler hızlandırıldı.

Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, baraj şantiyesi çevresinde sürekli olarak güvenlik tedbirleri alarak PKK’nın her türlü kirli saldırı ve oyunlarını bertaraf ederek baraj inşaatına büyük destek verdi.

Dünya’ya Örnek Olacak Bir Proje…

Ilısu Barajı, sadece bir baraj değildi. Takriben 20 milyar TL’ye mal olan projede, baraj inşaatının haricinde;

üTarihi ve kültürel varlıkların korunması ve taşınması,

üYeniden yerleşim ve çevre faaliyetleri,

üKamulaştırma çalışmalar gibi konularda çok kapsamlı çalışmalar yapılmıştır.

Hükümetimizden önce bölgede bulunan tarihi eserler yok olmayla karşı karşıyaydı. Baraj, tarihi ve kültürel eserlerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için bir fırsat oldu. Baraj inşaatı ile birlikte bölgede çok kapsamlı bir arkeolojik kazı çalışması gerçekleştirildi. Proje kapsamında Hasankeyf Yukarı Şehir yeniden düzenlenerek bir açık hava müzesi haline getirildi.

Baraj göl alanından etkilenen Aşağı Şehirde yer alan tarihi ve kültürel varlıklar korunarak Dünya’ya örnek olacak şekilde, son derece titiz bir metotla yeni yerlerine taşındı. İlk olarak 540 yıllık Zeynel Bey Türbesi yeni yerine taşındı. Ardından

üArtuklu Hamamı

üİmam Abdullah Zaviyesi

üKale Kapısı

üEr Rızk Cami

üSüleyman Han Cami

üKızlar (Eyyubi) Cami gibi eserleri bir bir yeni yerlerine taşınmıştır.

Özellikle baraj inşaatına karşı çıkan şer güçler ve onların yurtdışı uzantıları, sürekli olarak “Siz burada yaşayan vatandaşları yerlerinden edeceksiniz.” diye tahrik ediyorlardı. Ama onların dediği gibi olmadı. İlk olarak Ilısu Köyü, yeni yerine taşındı. Ülkemizin en modern köyü inşa edilerek, hak sahiplerine anahtarları 31 Ekim 2010 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildi.

Daha sonra en kapsamlı taşıma işlemi, Hasankeyf İlçesinde yapıldı. Bölge mimarisine uygun bir şekilde çok geniş ve ferah 875 konut inşa edildi. Okullar, hastane, Hükümet Konağı, Belediye Başkanlık Binası, Müftülük, İlçe Jandarma Komutanlığı, İlçe Emniyet Müdürlüğü, Turizm Meslek Yüksek Okulu, Kütüphane, Ticaret Merkezi… Akla gelebilecek her türlü kamu binalarını ve sosyal tesisleri inşa edildi.

İlçenin her türlü altyapı ihtiyacını karşılandı. İçme suyu temininden Atıksu arıtma tesisine kadar, yollarından peyzaj çalışmalarına kadar ne gerekiyorsa yapıldı. Ilısu Barajı, bütün mütemmim cüzleriyle Dünya’ya örnek olacak bir proje olmuştur.

2018 yılında tamamlanan baraj enerji üretimine başladı

Ilısu Barajı inşaatı, Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun Bakanlığı döneminde Haziran 2018 tarihinde tamamlanmıştı ve barajda su tutmak üzere kapakları kapatılmıştı. Ancak o dönem bölgemizde ve özellikle Irak’ta yaşanan kuraklık sebebiyle, Irak Cumhurbaşkanı, Sayın Cumhurbaşkanımızdan barajda su tutma işleminin ertelenmesini talep etmiştir.

Bunun üzerine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nu arayarak “Veysel Hoca, Ramazan ayındayız, dolayısıyla Iraklı kardeşlerimizin suya ihtiyacı var, barajda su tutmayı erteleyin.” Şeklinde talimatı olmuştur. Bu talimat üzerine barajın kapakları tekrar açılarak, mansaba yani Irak’a su bırakılmıştır.

Ardından 31 Temmuz 2019 tarihinde, Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Cumhurbaşkanı Irak Özel Temsilci olarak Bağdat’a resmi ziyaret gerçekleştirmiştir. Bu ziyaret esnasında Irak Cumhurbaşkanı Sayın Berham Salih ile de bir görüşme gerçekleştirmiştir. Sayın Berham Salih, Prof. Dr. Veysel Eroğlu’na bölgede bu sene yağışların fazla olduğunu, bu sebeple taşkınlar yaşandığından dolayı Ilısu Barajında su tutulması talebini iletmiştir. Bu gelişmenin üzerine, Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatı ile barajda kapaklar tekrar kapatılarak su tutulmaya başlanmıştır. Ilısu Barajı başta olmak üzere, bölgede bulunan barajlarımız mansap ülkelerinin sigortası gibidir. Kurak dönemlerde barajlarda biriktirdiğimiz su ile Irak’ın su ihtiyacı karşılanırken, aşırı yağışlı dönemlerde barajlar sayesinde Irak’ta yaşanması olası taşkın ve su baskınları engellenmektedir.

19 Mayıs 2020 tarihinde de Sayın Cumhurbaşkanımızın video konferans yoluyla katıldığı merasimde, barajın ilk türbininin açılışı yapılarak elektrik üretimine başlanılmıştır. Barajının ilk türbinini devreye almasından günümüze kadar toplam 3,7 milyar kWh elektrik enerjisi üretilmiş olup, milli ekonomiye ise

2,6 milyar TL katkı sağlanmıştır

Ilısu Barajının Yeni İsmi “Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı” Olarak Değiştirildi…

Ülkemizin ve hatta Dünya’nın en önemli su profesörlerinden biri olan Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun ülkemizde gerçekleştirdiği su yatırımları ve özellikle Ilısu Barajındaki emekleri herkes tarafından bilinmektedir. 19 Mayıs 2020 tarihinde barajın ilk türbininin hizmete alınmasının ardından Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nu arayarak “Veysel Hoca, Ilısu Barajında çok emeğin oldu, senin ismini baraja vermek istiyorum, ne dersin?” diye sormuştur.

Prof. Dr. Veysel Eroğlu, “Sayın Cumhurbaşkanım bu muazzam baraja benim ismimi vermeyin, Zat-ı devletlerinizin ismi daha çok yakışır.” demiştir. Ancak Cumhurbaşkanımız kabul etmeyerek barajın yeni ismini “Prof. Dr. Veysel Eroğlu” olarak ilan etmiştir.

Ilısu projesi bir barajdan daha fazlasıdır. Baraj inşaatı yeniden yerleşim çalışmaları, tarihi ve kültürel varlıkların korunması ve taşınması, kamulaştırma çalışmaları gibi pek çok konuyu ihtiva etmektedir. Bu büyüklükte bir projeyi, planlamasından, projesine ve inşaatının bütün safhalarını bizzat takip eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu, projenin kitabını yazmıştır. Söz konusu kitap yakında basılacaktır.

Ilısu Barajı Ülkemize hayırlı olsun

Bölgenin makus talihini değiştirecek olan Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı, ürettiği enerji ile ülke ekonomisine büyük katkı sağlarken aynı zamanda Cizre Barajının yapılmasına da imkân sağlamaktadır. Ilısu Barajında regüle edilecek su, inşa edilecek Cizre Barajına bırakılarak takriben 1 milyon dekara münbit arazinin sulanması sağlanacaktır. Yıllarca terör yüzünden mağdur olan bölge halkı, bu barajlar sayesinde kalkınacak ve refah seviyesi artacaktır.

Ayrıca baraj göl alanı ile tarihi ve kültürel eserlerin birbirleriyle uyumu sayesinde bölgede kültür ve tabiat turizmi daha da gelişecektir. Bölge adeta bir açık hava müzesi haline getirilmiştir.

Her yönüyle Dünya’ya örnek olan bu proje, Türkiye Cumhuriyeti’nin gücünü ve gelişmişliğini gösteren bir proje olmuştur. Gençlerimiz bu muazzam projeden ilham alarak ülkemizin yarınları için daha büyük projeleri hayata geçireceklerdir. Bu müstesna eserin inşasında emeği olan işçisinden mühendisini, müteahhidinden mimarını ve bilhassa bütün DSİ çalışanlarını gönülden kutluyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza vermiş olduğu destekten dolayı şükranlarımızı sunuyoruz.

Hayırlı ve uğurlu olsun…

Su Gibi Aziz Olunuz…

 




KÖŞE YAZARLARI