Uluçay: “Zafer Meydanı’nda açık açık Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacağız deyin”

Uluçay: “Zafer Meydanı’nda açık açık Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacağız deyin”

AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı iftar yemeğinde basın mensupları ile bulaşarak aday tanıtım toplantısı gerçekleştirdi.

AK Parti aday tanıtım toplantısında konuşma yapan AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay şu ifadelere yer verdi: 

Kıymetli aday adaylarımız, adaylarımızın açıklanmasının akabinde sizlerin burada bu iftar yemeğine “ben bu davanın neferiyim” anlayışı ile katılımlarınız, 1400 yıllık bu kutlu davanın arkasında durduğunuzun ne denli güçlü ve omurgalı olduğunu bir kez daha göstermiştir.  Zira, AK Parti’nin Afyonkarahisar teşkilatları büyük bir davanın güçlü ve yürekli teşkilatlarıdır! Afyonkarahisar’daki aziz milletimiz için bir olmanın gücüyle kalpten çalışan tüm dava arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkürü borç biliyorum. 

“Millet İttifakı ülkemizi bölmek ve parçalamak istemektedir”

Değerli dava ve yol arkadaşlarım; Bu seçim sadece bizim için değil, 85 milyon insanımız, 780 bin km kare vatan toprağı ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla birlikte gönül coğrafyamız için çok önemli, çok kıymetli bir seçimdir. Biz, 5 milyon km kare vatan toprağından, 780 bin km kareye hapsedilmiş ülkemizin toprak bütünlüğünü savunurken, Millet İttifakı ABD’nin kara gücü olan PKK terör örgütüne “yerel yönetimlere özerklik sözü” vermektedir. Aynı ittifak ayrı bir ülke kurmanın önünü açacak vaatlerde bulunmakta ve ülkemizin kara sınırlarını 780 bin km kareden de aşağıya çekmek, bölmek ve parçalamak istemektedir!  Biz "Tek hedef, 780 bin km kare vatan toprağı bölünmeden, 86 milyon vatandaşımızla aynı bayrak altında istikbal mücadelesini kararlılıkla sürdürmek isterken, onlar adeta ülkemiz içinde ülke vaat ederek vatanımıza kastetmektedirler. 

“Zafer Meydanı’nda açık açık Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacağız deyin”

Değerli dava arkadaşlarım, sizlerle bugün Millet ittifakının Afyonkarahisar halkından korkuları dolayısıyla gizlediği çok önemli bir detayı paylaşacağım; Millet ittifakının milletvekili adayları ve il başkanları vaatlerini açıklamaktan korkuyor, seslerini çıkaramıyorlar. Kantarı belinde olan Afyonkarahisarlı hemşehrilerimizin kendilerini Osmanlı tokadı ile nasıl susturacaklarını bildikleri için konuşamıyorlar.  Madem öyle cesur insanlarsanız, Afyonkarahisar’da Zafer meydanına çıkıp açık açık “iktidara gelirsek, Eren Bülbül'ü şehit eden PKK'nın eş başkanı Selahattin Demirtaş'ı serbest bırakacağım” desenize. 

Eğer yüreğiniz yetiyorsa Dinar’a gidip “Osman Kavala'yı da serbest bırakacağız” desenize. Sandıklı’ya gidip, halkımızın askeri ile polisi ile yazdığı 15 Temmuz destanında “elinde 251 şehidimizin kanı olan Pensilvanya’nın satılmış katillerini serbest bırakacağız” desenize. Bolvadin’e gidip, nihai hedefi Büyük Kürdistan’ı kurmak olan PKK terör örgütü için özerklik vaadini verdiğinizi söylesenize. Bugüne dek birçok şehit veren Çay ilçemize gidip, elinde 40 bin insanımızın kanı olan “terörist başı Apo’yu serbest bırakacağız” desenize. Emirdağ’a gidip “zorunlu din dersini kaldıracağız, LGBT’lilerin de meclisini yapacağız” desenize. Başmakçı’ya gidip “PKK terör örgütüne karşı Suriye ve Irak’taki operasyonları durdurup, terörle mücadele eden askeri personelleri yargılayacağız” desenize. Evciler’e gidip “KHK ve OHAL Komisyonunun PKK ve FETÖ’cü teröristler için aldığı kararları iptal edeceğiz, ihraç edilen teröristlerin iadesi için mekanizma kuracağız” desenize. Gücünüz yetiyorsa Sinanpaşa’ya gidip Pervin Buldan’ın verdiği “Merkeziyetçi sistemi sona erdirerek, yerel demokrasiyi inşa etmek için geliyoruz” mesajını anlatsanıza. 

İhsaniye’ye gidip Kandil’deki teröristlerin CHP’yi, hatta millet ittifakını destekleyeceğiz mesajını izah edebilecek misiniz? İscehisar’a gidip “Diyaneti kapatacağız, kürtajda kadın kararı esas alınacak, isteğe bağlı kürtajı parasız ve ulaşılabilir kılacağız” desenize… Şuhut’a gidip HDP’nin “Türkiye’nin bir bölümünde özerklik, geri kalanında ise ortaklık” talebini anlatsanıza.

“Afyon’da oy istediğiniz Kılıçdaroğlu HDP’nin isteklerinin hangisine karşı geldi”

Afyonkarahisar’daki Millet İttifakı’nın milletvekili adaylarına, il başkanlarına ve yönetimlerine sesleniyorum; Bunların hepsi de HDP’nin kamuoyuna açıkladığı talepleridir. Afyonkarahisar’da oy istediğiniz Kılıçdaroğlu bunların hangisine karşı geldi? Hangi talebi elinin tersiyle itti, hangisini reddetti. Hepsini de kabul ettiniz. Bölünmenin yolunu açan özerkliği de aile yapısını bozacak, erkek erkeğe, kadın kadına evliliğin önünü açacak olan LGBT’yi de bölücü başını serbest bırakma vaadini ve daha sayamadığım, altında ağır ihanetlerin olduğu bütün talepleri de kabul ettiniz.  Bu ihanet taleplerini sadece bir oy için kabullenmek zorunda kalıp, sussanız da biz bunları Afyonkarahisar’ın 14 bin km karesindeki 18 ilçe, 42 belde ve 420 köyünde 750 bin vatandaşımıza kapı kapı gidip anlatacağız. Nasıl ihanete ortak olduğunuzu, PKK terör örgütünün talepleri için nasıl çalıştığınızı kapı kapı gidip anlatacağız. 

“Recep Tayyip Erdoğan alayınız selasını Paşa Cami’sinden okur”

Değerli dava arkadaşlarım;  Çıkmışlar “İktidara geldiğimizde sarayı yıkıp, sarayın yerine üniversite yapacağız” diyorlar. Yahu orası anlayana zaten üniversite. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 20 yıldır dünyaya oradan ders veriyor. Siz derslere katılmamışsınız o ayrı bir mesele. Bugün çıkmışlar “Erdoğan'ın suyu ısındı” diyorlar. Ey PKK ve FETÖ’nün taleplerine hayır demekten aciz olan Kılıçdaroğlu ve saz arkadaşları;  Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan o ısınmış su ile abdest alır, alayınızın selasını da Paşa Camisi'nden okur, siz de Pensilvanya'daki ortaklarınız da duymamak için kulaklarınızı tıkarsınız. Bize de 14 Mayıs akşamı hep birlikte şükür namazı kılmak düşer. 

“İçimizdekilerin hazımsızlığını sizlerin takdirine bırakıyorum”

Değerli dava arkadaşlarım; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkeyi nereden nereye getirdiğini ve yaptığı tüm hizmetleri bilmelerine görmelerine rağmen neden bize ve ona saldırıyorlar biliyor musunuz? 

Bunun cevabını size şair Nefî’nin bir dörtlüğü ile veriyorum; 

Bana Tâhir Efendi kelp demiş

İltifatı bu sözde zâhirdir

Mâlikî mezhebim benim zirâ

İtikatımca kelp tâhirdir.”

Şair Nefî kendisine “kelp” yani köpek diyerek hakaret eden Tahir Efendi’ye inancı gereği köpeğin temiz olduğunu söylerken bir yandan da aynı hakareti söz sahibine geri göndermektedir. Kelp köpek demektir. Tâhirin ise söylenen anlamı “temiz”, amaçlanan anlamı ise Tâhir Efendi’dir.

Elçilerden emir alanların, Joe Biden’in dostu gibi görünüp emir eri olanların bu ülkeye verecek hiçbir şeyi yoktur. Buna mukabil bu emir erleri, bütün çelişkilerine ve farklılıklarına rağmen, aldıkları emir gereği, daha müreffeh bir Türkiye’yi inşa etme çabasında olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a karşı birleşiyor ve hep birlikte saldırıyorlar. Değerli dava arkadaşlarım şunu asla unutmayın; Futbol da rakip taraf, hiçbir zaman sizin en iyi oyuncunuzu hazzedemez. Batı ve Türkiye düşmanları hazmedemiyor ama içimizdekilerin hazımsızlığını sizlerin takdirine bırakıyorum.

 




KÖŞE YAZARLARI