Sandıklı Akharım Beldesi’nde vatandaşlar ve özellikle gençlerin yoğun ilgisiyle karşılanan İl Başkanı Beytullah Karataş, Sandıklı İlçe Başkanı Mustafa Taşkapı ve partililer beldede bulunan Kahvehane, köy odası ve esnafları ziyaret ederek sorunlarını dinledi.

Vatandaşların iktidar milletvekillerinden şikayetçi olduklarını dile getiren Karataş, “2019 yerel seçimleri öncesinde Akharım Beldemize milletvekilleri tarafından verilen sözlerin neredeyse hiçbirinin yerine getirilmediğini görüyoruz. Buradaki vatandaşlarımız yıllardır sözü verilen kooperatif sorununun çözülmesini bekliyor. İçme suyu sorunu hala devam ediyor ve vatandaşımız adeta çamur içmek zorunda kalıyor. Ve özellikle Toki sözünün de yeri getirilmediğinden dolayı vatandaşlarımız iktidar vekillerine tepkilerini ifade ediyorlar. Vekillerin seçim döneminde sahaya çıkıp geçim dönemlerinde ortada gözükmediklerini ifade ediyorlar. 2019’da Akharım meydanında verilen sözlerin hepsinin görüntülü kayıtları elimizde mevcut. Maalesef seçim kazanma uğruna sözler verildiğini ancak yapılmadığını görmekteyiz.” dedi.

Saadet Partisi olarak Afyonkarahisar’da hamasetin değil milletimizin gerçek sorunlarının konuşulması ve çözüme kavuşturulması için çalıştıklarını ifade eden Karataş konuşmasına şöyle devam etti;

Onlar bir avuç insanın menfaatini gözetir, biz ise milyonların hakkını

-Onların söyleminde özne olan “biz”, bir avuç insan iken; bizim söylem ve anlayışımızda özne olan “biz”, 85 milyon insanın tamamıdır!

-Onlar insanı, “devletin nesnesi” kabul eder; biz ise her bir insanımızı “devletin öznesi” kabul ederiz.

-Onlar bir avuç müteahhittin çıkarını düşünür, biz evinin kirasını ödemekte zorlanan insanımızın derdiyle dertleniriz.

-Onlar medya patronlarının milyarca dolarlık borçlarını tek kalemde siler, biz televizyon ışığı altında hep birlikte bir odada oturmak zorunda kalan yüz binlerce ailenin hakkını savunuruz.

-Onlar aldıkları ihaleler üzerinden milyarlarca lira kâr eden enerji şirketlerinin menfaatini gözetir, biz elektrik ve doğalgaz faturalarını ödemekte zorlanan milyonların hakkını gözetiriz.

-Onlar kendi menfaatlerini önceleyen “maddiyatçı siyaset” anlayışına sahip iken, biz 85 milyon için “İnsanca Yaşam” diyen, “Önce Ahlak ve Maneviyat” diyen bir siyaset anlayışına sahibiz.

“Yıllarca kemikleşmiş problemleri çözüme kavuşturacağız”

Siyasette “farklı seslerin âhengi” güzeldir. Çoğunluğu değil, çoğulculuğu esas almak iyidir. “Herkes her konuda benimle aynı düşünmeyebilir, ki zaten düşünmek zorunda da değildir. Ancak mutlaka aynı düşüncede olduğumuz konular vardır ve müştereklerimizde buluşabiliriz” diyebilmek ülkemizi rahatlatır.

Bizler, “birlikte yaşama ahlakını ve ortak sorunlarımız karşısında ortak sorumluluklarımızı kuşanarak çıktığımız bu yolda kararlılıkla yürümeye devam ediyoruz.

-Yıllarca kemikleşmiş problemlerimizi çözüme kavuşturacağımızın,

-Karşıt olduğu şeyi önce eleştiren, sonra karşıt olduğu şeyin dilini kullanmaya başlayan ve en sonunda da karşıt olduğu şeye dönüşenlerden olmayacağımızın,

-Ülkemizin ve insanımızın çok kısa bir zaman dilimi içerisinde, rahat bir nefes alacağı iklimi tesis edeceğimizin sözünü veriyoruz.