Tarih: 30.08.2019 10:26
İsmail AKAR Yazdı [Biz Organizasyonu beceremiyoruz]
Biz Organizasyonu beceremiyoruz
İsmail AKAR
Önce tatil sonrası tekrar siz okuyucularımızla buluştuk. ?Hoş bulduk? diyerek başlayalım. Her daim olduğu gibi haftanın Salı ve Cuma günleri bu köşede ilimiz ve ülkemiz meselelerini ele alacağız. Şimdi bu başlığa bakarak bu önemli kutlamaların yapıldığı günlerde bu cümlede nereden çıktı sorusunu cevabı verelim.
Gazeteci arkadaşım Murat Akarçay yaklaşık 1 ay önce telefon açtı.?Bir müjde vereyim. Büyük Taarruz Zafer Etkinliklerinin 97.yılında Prof Dr. İlber Ortaylı ve Prof Dr.Birgür Sönmez Hoca Afyon?da konferans verecek? demişti. Ve o beklenen buluşma Pazar günü gerçekleşti.
Salon dar geldi? Çözüm bulunamadı?
Pazar günü konferanstan bir saat önce Kamil Miras Okuluna gittim. Okul bahçesinden içeri girişte bir kısım insanların geri döndüklerini gördüm. Bahçeye girdiğimde saatler öncesi salonun dolduğu bilgisi geldi. Bahçede dostlarla sohbet ediyoruz.Akın akın insanlar geliyor ama salonun dolu olduğunu görünce ayrılıyor.
Üç farklı dinleyici gurubu vardı.
İlki saatler önce salona girmiş ama havalandırma olmadığı için salonda pişen dinleyenler?
Yer bulamadığı için söylene söylene terk edenler?
İnadına Ortaylı ve Sönmez Hoca?yı ayaküstü görmek adına bahçede bekleyenler?
Salon 400 kişilik ama yüzlerce insan açıkta
Bu bekleme esnasında Vali Mustafa Tutulmaz. Orman ve Su İşleri Eski Bakanı ve Cumhurbaşkanı Irak Özel Temsilcisi Veysel Eroğlu Milletvekili İbrahim Yurdunuseven bekleyen kalabalığın sitemlerine maruz kalıyor. Öfkeli gurup
?Böylesine bir organizasyonda salonun dar geldiğini belirterek ?En azından Veysel Eroğlu salonuna taşıyalım daha vakit var.Orası izleyenleri alır? demesine rağmen bu talepleri cevapsız kalıyor.
Öte yandan Kanal3 hem canlı yayına başladı. Hem de dev ekran kurarak bahçede kalanlara konferansı izleme imkanı sundu.
Vali Tutulmaz Sunucu? ya kızdı
Aynı sıkıntı o anda bahçeye gelen İlber Ortaylı?ya iletiliyor. Ortaylı da Vali Tutulmaz?a sersenişte bulanarak salona giriyor.
Program zeybek oyunu ile başladı. Sunucu Ahmet Taşpınar kürsüye Vali Mustafa Tutulmaz?ı çağırdı. Vali tam önümde kürsüde eline mikrofonu aldı. O sırada bir uğultu koptu. İzleyenler ?İstiklal Marşı? diyerek ayağa kalkıyor ve İstiklal Marşımızı okumaya başlıyor. Sunucu Vali Tutulmaz dan aldığı talimat üzerine hep birlikte okuyalım diyerek marşı okumaya başlıyor ve izleyenler de eşlik ediyor.
Daha sonra Saygı Duruşu yapıldı.
Bu sırada Vali Tutulmaz söze başlamadan önce yanındaki sunucuyu ?Özür dile? diyerek uyardı. Sunucu salondakilerden bu dalgınlık adına özür diledi.
Doğrusunu isterseniz bu olayda bir kasıt yok. Sunucunun dikkatsizliği yoğun kalabalıktan etkilenmesi ve salonun aşırı bunaltıcı olması diyelim?
Her eline kamera ve cep telefonu alan haberci değil
Vali Mustafa Tutulmaz ?Bu kadar rağbet olacağını tahmin etmiyorduk. Hocamızdan söz aldık. Kısa süre içinde daha büyük bir salonda telafi edeceğiz? diyerek konuşmasına başladı.
Bu sırada basın mensupları için çalışma alanı ayrılmamıştı. Eline düğün kamerası, fotoğraf makinesi ve cep telefonu alan şahıslar kürsünün etrafını çember altına aldı. Bunlar hem izleyenlere hem de basın emekçilerine sıkıntı anlar yaşattı.Kimin eli kimin cebinde belli değil?
Bu Afyonkarahisar?da her eline kamera,kalem,cep telefonu ve diz üstü bilgisayar alanın haberci olmadığını öğrenin artık.Küçük bir ilde haber yapan emek veren yazı yazan görüntü çeken belli..
Biz biliyoruz ama Valilik basın yetkilileri öğrenememiş anlaşılan. Bu konuda Basın Yayın ve Haber Derneklerine de görev düşüyor. Böylesi toplantılar için basın kartı verilerek gerçek haberci ve gazetecilerin daha uygun ortamda çalışma yapmaları için yetkililer ile temasa geçmesi şart.
İlber Hoca hem nalına hem mıhına vurdu
İlber Ortaylı Hoca memleketimizdeki kentler iyi yönetilmiyor diyerek söze girdi.Afyonkarahisar ile ilgili olarak şehrin yeterince gelişmediğini anlatarak ?Zafer Havaalanı? örneğini verdi.
Ve dedi ki ?Burası çok önemli bir bölgedir. Burada zafer kazanıldığı ölçüde Türkiye`nin tekrar bizim olduğu açığa kavuşmuştur. Bunu buradan söylemek kolay. Çünkü vatan öyle bir şey ki 4 taraftan kuşatılmış. Arkamızda her zaman için yürümeye hazır kuvvetler lazım. O da bugünkü Suriye ve Irak. İngilizler ve Fransızlar orada. Bunları elden kaçırmamamız için bir fasıla verip durmamız lazım. Çok açık bir kurmay lafıdır bakarsan. Yani bakarsan Anadolu Selçuklu Devletinin sınırlarına şimdilik idare edelim diyor. Tabii ki büyük Mareşal`imiz gerçek anlamda bir dahi olduğu için `İlk hedef Akdeniz`dir` dedi. Ege demedi. Ege uydurma isimdir. Bu güne gelesiye kadar tartışmalar hazırlandı ve bugün de devam ediyor"
Bu arada isim vermeden Kadir Mısırlıoğlu?na gönderme yaparak ?Ahmakça konuştu? tesbitini yaptı. Türk askerlerinin ve subaylarının önemine vurgu yaptıktan sonra ilimizden para kazananların şehre sahip çıkmaları gerektiğinin altını çizdi.
Şuhut Caddeleri ilgi bekliyor
Konferans sonrası Şuhut İlçesine geçtik. Atatürk evine yurdun dört bir köşesinden gelen genci yaşlısı Şuhut caddelerinde.
Atatürk Evi yönlendirme levhaları yetersiz. Şuhut caddeleri girişten itibaren günün ruhunu taşıyan bayraklarla donatılması lazımdı.Yol üzerindeki virane evler edata gelenlere sırıtıyor.Aslında yapılacak iş çok basit bir boya firmasından destek alarak tüm cadde üzerindeki evler beyaz boya ile boyanabilir.
Bu harabe evler yıkılırdı.Bir özensizlik almış başını gidiyor.
İşte bunları yaşayıp gördükten sonra biz bu işi beceremiyoruz demekle haksız mıyız?
Hala amatör ve öngörüsüz bir kafayla tanıtım yapıyoruz. Daha doğrusu yapmaya çalışıyoruz. Hani derler ya ?Biz yaptık oldu?
Olmuyor işte?
O bakış açışı ile olmuyor?
Biraz daha dikkat?Biraz daha özen?Biraz daha ilgi?hepsi bu..
Zaferin meşalesinin yandığı bu topraklara yakışmıyor böylesi işler bilesiniz..
Mutlu ve aydınlık yarınlara?
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —