iNTERNET HABERCİLERİ DERNEGİ BAŞKANI (ÖGEDAY) DUYUR.Birileri

iNTERNET HABERCİLERİ DERNEGİ BAŞKANI (ÖGEDAY) DUYUR.Birileri

Ne demiş bir atasözü ?dost acı söyler ama doğruyu söyler?. Bizim derdimiz laf olsun diye, birileri bizleri alkışlasın, birileri bize aferin desin diye haber yapmak değil. Ya da biz sürekli birilerini alkışlamak şakşaklamak zorunda değiliz. İşin özü gazetecilik birilerini övme, şakşaklama ,alkışlama yeri değildir. Bizler gazeteciyiz muhabiriz, muhbiriz. Muhabir yada muhbir demek haber ulaştıran, haber veren ve bir durumu bildiren kimseye denir. Bir nevi bizler vatandaşın gören gözü, duyan kulağı ve konuşan diliyiz. Son zamanlarda her nedense birileri, bizim yazdığımız haberlerden yada eleştirdiğimiz konulardan rahatsızlık duyuyor. Neden? Eleştirisel haber yapıyoruz diye. Be kardeşim biraz önce izah ettim bizler birilerini arkışlamak, takdir etmek için bu mesleği yapmıyoruz. Ve üstüne basa basa söylüyorum, bizler birilerinin tekelinde olan ne bir devlet memuruyuz, nede birilerinin işçisi. Bizler basın mensubu olarak, öncelikle kamu vicdanını gözeten, devletin kanunları çerçevesinde, vatandaşın ve toplumun menfatini ön planda tutmak kaydı ile işini düzgün yapmaya çalışan, kaş yaparken göz çıkarmak istemeyen ve toplumun saygı duyduğu bir mesleği icra ediyoruz. Yolsuzluk yapıp, milletin, devletin parasını çarçur edenin de gözünü çıkartırız. Ama maalesef yine o birileri hala bizim ne iş yaptığımızı bilmiyormuş gibi, bana neden danışmadan yazdın?, Neden beni eleştirdin? Diyerek bize Ali kıran başkesenlik yapmaya kalkıyor. Bir defa gazeteci bakar, görür, araştırır, vatandaşı dinler fotoğraflar, ona göre haber yazar. Çekip haberde kullandığı fotoğraf ta onun en bariz ve en geçerli delilidir. Hadi diyelim ki ben yalan söylüyorum, çekilen fotoğrafta mı yalan söylüyor. Gazeteci birilerinin keyfine göre, yada birilerinin iznini alarak haber yazmaz. Biz eğer birilerinin keyfine göre, yada birileri mutlu olsun diye haber yazacak olursak, bu meslek yerin dibine batsın hiç yapmayalım o zamanbu mesleği. Gazeteci eleştirir, gazeteci kimsenin bakmadığı çerçeveden bakar, gazeteci görür ve gazeteci yazar, yazmak zorundadır. Kimse kusura bakmasın, Biz herkese ve her kesime eşit mesafedeyiz kimsenin de boyunduruğu altında değiliz. İşte ?beni yazmışsın, bana sormadan haber yapmışsın, seni mahkemeye veririm? Güle güle yolun açık olsun. Muhtar, kurum müdürü, belediye başkanı hatta vali dahi, kimse istediği gibi hareket etme lüksüne sahip değildir ve bizde öyleyiz, yasaların öngördüğü çerçevede herkes işini layıkı ile yapar. Gerisi fasarya. ?Ben muhtarım, beni Cumhurbaşkanımız saraya davet ediyor, bizlere siz valilerden bile üstünsünüz dedi?. Dedi dedi de bunu deyince, sen kendini kral Faysal mı sandın ? Vallahi bazen insan pes doğrusu demekten kendini alamıyor. Yahu seni oraya kim seçti? Vatandaş, senin seçilme amacın ne ? Hizmet peki hizmet konusunda dört dörtlükmüsün? Oda değil o zaman müsade et senin göremediğin, yada fakında olmadığın bazı konuları yada yapılması gerekenleri, birileri dile getiriyorsa sana hakaret etmeden, kırmadan, dökmeden dile getiriyorsa, senin daha o dile getiren her kimse, kendisine telefon açıp,duyarlılığından dolayı teşekkür etmen gerekirken, tereyağı gibi üste çıkamazsın . Yanlış anlama sen robot değilsin , makina hiç değilsin bir defa herşeyden haberinde olamaz, insan üstü, doğa üstü güçlerinde yok. Eee elinde sihirli değnekte yok her yeri bir anda güllük gülistanlığa çevirecek. O zaman bu kral Faysal gibi davranman neden ?


KÖŞE YAZARLARI