Tarih: 15.02.2021 10:27

?Geçim sıkıntısı yoksa neden alış veriş önerisi hazırlanıyor??

Facebook Twitter Linked-in

Saadet Partisi Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan haftalık olağan basın açıklamasını gerçekleştirdi. Gündemi değerlendiren Arslan?ın açıklaması şöyle; ?Kıymetli basın mensupları, çok kıymetli dava kardeşlerim hepinizi hürmetle selamlıyorum esselamü aleyküm. Bugün 15 Şubat 2021 Pazartesi. Yeni haftanın ülkemize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Gara?da alçakça şehit edilen 13 sivil vatandaşımıza Allah?tan rahmet, ailelerine ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum. Sivilleri dahi hedef alan hain terör örgütü PKK?yı şiddetle lanetliyorum.? BİLİM KURULU KARARLARI Ülkemizde alınan bütün kararlar artık Bilim Kurulu üyelerinin beyanlarıyla alınmaktadır. Bu kurul üyeleri sağlık adına tedbirler açıklamaktadırlar. Ancak açıklanan kararların sağlığa faydalı mı, yoksa zararlı mı olduğu tartışılır durumdadır. Zira insan sağlığı tek başına düşünülemez ve insan bir makina değildir. Acaba bu kurul tedbirleri açıklarken insan sağlığına ekonominin etkilerini göz önünde bulunduruyor mu? Ekonomik durumu iyi olmayan insanın sağlığı da olumsuz etkilenecektir. Aylardır kapalı olan esnafın bu durumdan nasıl etkileneceği göz önüne alınıyor mu? Acaba bu kurul insan sağlığına psikolojinin etkilerini göz önüne alıyor mu? Bir insanın moral ve motivasyonu düşükse herhangi bir hastalığı yenebilmesi çok zordur. Moral ve motivasyonu yükseltecek faaliyetlerden birisi de eş dost ziyaretidir. Bir odaya kapanarak geçirilecek 14 günün psikoloji üzerine etkisi düşünülmüş müdür? Bir diğeri ise umutlarıdır. Hayata umutla bakamayan insanımızın hastalıklara yakalanma riski arttığı gibi, yakalandığı hastalıktan kurtulma ihtimali de zorlaşmaktadır. Acaba bu kurul üyeleri temiz havanın ve yürümenin insan sağlığına etkilerini göz önüne alıyor mu?  Güneşli günlerde bile sokağa çıkma yasakları uygulanması doğru mudur? Bilim kanıt üzere olması gereken bir faaliyettir. Geldiğimiz noktada maskenin işe yaradığına dair bilimsel bir kanıt yoktur. PCR testinin güvenilir olduğuna dair kanıt yoktur. Aşının etkinliği ve koruyuculuğu konusunda yeterli kanıt yoktur. Aşının kısa ve uzun vadeli yan etkileri konusunda yeterli bilgi yoktur. Bu kadar yokluğa rağmen kurul üyelerinin bunlarda ısrar etmesi doğru mudur? Acaba bilim sadece adının önünde profesör yazanların söyledikleri midir? Ve bu söylenenler tartışılamaz gerçekler midir? ASIL GÜNDEM EKONOMİ Ülkemizin en önemli gündeminin ekonomi olduğunu hep tekrarlıyoruz. İktidar her ne kadar ?yoksulluk sorun olmaktan çıktı? dese de geçim sıkıntısı bir numaralı gündemimizdir. Biz söyleyince kızıyorlar, dinlemiyorlar. Kendi gazeteleri bile ile alış veriş önerilerini birinci sayfada veriyor. Eğer ülkede geçim sıkıntısı yoksa neden alış veriş önerisi hazırlanıyor? İŞSİZLİK ORANLARI İktidara yakın medya millete fakirlik, çaresizlik aşılarken, iktidar algı oluşturma derdinde. TÜİK?e göre işsizlik düşmüş. İş gücüne katılım sayısı artmış, işten çıkarmalar artmış, istihdam azalmış, ama işsizlik düşmüş. İktidar sorunları çözmek yerine üstünü örtmekte kullandığı materyallerden birisi algı. İşte bu da bir algı. İNSANIMIZIN DERDİ Diğeri ise suni gündem. Son suni gündem ise ?kim aya gitmek ister? olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı, bu ülkede çalışanın derdi Ay?a gitmek değil, ay sonunu getirebilmektir. İşsizin derdi Ay?a gitmek değil işe gidebilmektir. Esnafın derdi Ay?a gitmek değil, dükkânına gidebilmektir. Öğrencinin derdi Ay?a gitmek değil, severek yapacağı işini öğrenmek için okuluna gidebilmektir. TARIMIN İÇİNDE BULUNDUĞU DURUM Çiftçinin ise derdi Ay?a gitmek değil, artan maliyetlerden dolayı ekmekten vazgeçtiği tarlasına gidebilmektir. İktidar çiftçinin sıkıntılarını görmek ve çözüm bulmak yerine cebindeki telefonuna bakmaktadır. Çiftçilerimiz, alması gereken desteği alamamaktadır. Bugün itibarı ile çiftçinin kullanmak zorunda olduğu kimyasal gübrelerin fiyatları 150 lira ile 200 lira arasındadır. Bir torba gübre ortalama 170 lira. Bir litre mazot 6,81 lira. Elektriğe sürekli zam geliyor. Bütün bunlara rağmen üreten çiftçi ürününü satamıyor. İki yıl önce fiyat artışları nedeniyle soğan ve patates depolarını basan iktidar bugün üreticinin satamadığı patates ve soğanlar için kılını kıpırdatmıyor. Kendi çiftçisinden 1650 liraya aldığı arpayı, yurt dışından 2000 liraya alıyor. Sebebi sorulunca ?piyasayı düzenlemek için 2000 liraya alıp 1475 liraya yurt içine satıyoruz. Aradaki farkı hazine karşılıyor? diyor. Şu zihniyete bakar mısınız? Piyasayı düşürmek için zarar edeceğinize, çiftçinin maliyetini düşürsenize. Mazottan vergileri kaldırın. Elektir iği ucuza verin. Gübre desteği verin. Diyecekler ki; doğrudan gelir desteği ile destek veriyoruz. Doğru verilen bir destek var. Ancak bu destek; yetersiz, zamansız, yanlış, şeffaf olmayan bir destek. 1-Yetersizdir. Kendi çıkardığınız kanuna göre tarıma ayrılan destek miktarı bütçenin %1?i olması gerekirken, bu yıl ayrılan pay bütçenin % 0,5 i yani yarısıdır. 2-Zamansızdır. 2019 yılı destekleri bile hala çiftçiye ödenmedi. 3-Yanlıştır. Arazi miktarına göre destek değil ürün birim miktarına göre verilmelidir. 4-Şeffaf değildir. Verilen desteğin ne kadarının gerçek çiftçiye ulaştığı bilinmemektedir. Çiftçinin derdini dinlemek yerine, cebindeki telefona bakan bir zihniyetle problemlere çözüm bulunması mümkün değildir. Problemler ancak liyakat sahibi ehil insanlara görev verildiği zaman çözülebilir ve bu yapıldığında ülkemizin çözülemeyecek bir sorunu yoktur. Bu düşüncelerle hepinize teşekkür ediyor, hayırlı günler diliyorum.  


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —