Erhan Akpınar’ın açıklamaları şu şekilde;
“Koltuğu bırak hak eden birisi otursun”
Yine tam manada yapılmayan bir hizmet daha; havalar -22 ve -24 gördüğü bir zaman diliminde AFJET abonelerine yeterli ısı veremediği için elektrikli ısıtıcı kullanarak ısınmaya çalışıyor halkımız.
Sayın AFJET Genel Müdürü Yusuf Ulutürk halkımız sabretsin, havaların çok soğuk olmasını beklemiyorduk bu olay mühendislik hesapları dışına taşan bir değer olarak görmüş.
Bu soğuklarda özellikle bebekleri çocukları, yaşlıları ısıtamadıktan sonra o koltukta ne işin var, bırak o koltuğu hak eden bir kişi otursun.
“Esnaf dükkanını açamıyor, kapatmak isterse kapatamıyor”
Geçen hafta içerisinde Yesilyurt Mahallesi, Osmangazi Mahallesi ve 2. Küçük Sanayi Sitesinde uzun zamandır olan elektirik kesintileri. Esnaf dükkanını açamıyor, kapatmak isterse kapatamıyor kepenklerini.
Diğer yandan Kış günü olması sebebi ile herkesin evinde bulunduğu zaman diliminde yine çocuklar yaşlı insanlar ve yeni doğan bebekler hele Yeşilyurt Mahallesi’nde elektirik olmadığı için soba kurup zehirlenen insanlarımız var Allah acil şifalar versin geçmiş olsun.
Elektirik sıkıntımız hiç bitmiyor bir bakıyorsunuz mahaller de elektirik yok bir bakıyorsunuz 2.sanayi sitesinde elektirik yok. Osmangazi Elektirik Dağıtım A.Ş pandemiden dolayı personel eksik olduğundan dolayımı bu sorunları gidermekte zorlanıyor. Sayın İl Müdürü Cafer Demir bu eksikliklerin giderilmesi konusun da biraz daha titiz olmanızı istiyoruz.
“İnsanlar barınak için maddi destek verdi ama hizmet yok”
*İnsanlar sokak hayvanlarından dolayı işine okuluna evine gidemiyor diye kaçıncı kez haber yaptığımız Afyonkarahisar Belediyesi bu hayvanlarla niye ilgilenmek istemez.
*Hayvanlar için barınak yaptınız insanlar maddi destek verdi ilgilenin diye hizmete geldiğinde yok Zeybek Başkan sesimizi duymuyor musun?
*O kadar çok sıkıntımız var bunların yapımı için ilgilenilip yapılması yerine Kybele Heykeli gelmiş ona hoşgeldine gitmişler protokol olarak;
*Bakalım bu heykel hangi sorunlarımıza çözüm bulacak. Yağ fiyatları mı ucuzlayacak, benzin, mazotun fiyatımı ucuzlayacak, issiz olan insanlarımıza iş mi sağlayacak, yoksa bankaya borcu olan esnaf ve çiftçimizin kredi borçlarını mı ödeyecek göreceğiz bakalım.
*Bizde AKP Milletvekili İbrahim Yurdunuseven’den Afyon’a açtık dediği 12 fabrikanın ismini paylaşacak diye beklerken cevap gelmedi çok görmemek lazım dolar 18 TL’den 12 TL’ye düşünce onun da tansiyonu düştü demek ki fabrikaları hatırlamıyor.
“İktidar başarısızlıkların başkalarına yüklüyor, faturayı halk ödüyor”
Bugünlerde gittiğimiz ilçeler, beldeler değişiyor ama öncelikli konular hiç değişmiyor; hayat pahalılığı, işsizlik, yüksek enflasyon, geçim sıkıntısı ve daha da üzüntü vericisi öngörülemezlik. İnşallah Saadet Partisi iktidarında bu öngörülemez günleri birlikte aşacağız. Türkiye'nin sağlıklı, kararlı ve kendinden emin bir şekilde yola devam edeceği günleri birlikte tesis edeceğiz. Bugün zam mı yapılacak? Döviz ne olacak? Yatırımlar hangi hale gelecek? İşsizliğin çözülmesi konusunda hangi kararlar alınacak? Maalesef kimse bilmiyor. 20 yıl sonra dönüp dolaşıp geldiğimiz noktada 2001 kriz günlerinin ve aynı gündemlerin adeta 2021 yılında tekerrür ettiğine şahit oluyoruz.
Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçildiğinde dolar 2,15’ti. Başkanlık sistemine geçtiğimizde dolar 4,60 kuruştu. Hangi rakama göre başarıyı belirleyelim, siz karar verin? 2014 öncesi mi? 2014-2018 arası mı? 2018 sonrası mı? 2020 mi? yoksa şu 3-4 günlük dönem mi? Ne yazık ki iktidar başarısızlıkları başkalarına yüklemekte, başarıyı da sadece kendi aldıkları kararlarda görmektedir ama zararı ve faturayı daima millete ödetmektedir.
“Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan anlayış”
Daha düne kadar faiz düşecek, nas var denildi, talimatlarla faiz indirildi. Şimdi yüksek kur farkını bahane ederek adını faiz koymayıp destek diye isimlendirerek paradan para kazanma imkânını vermek ne ile izah edilebilir? Hani nas vardı? Birileri dolar yükselirken de düşerken de kâr ederken; milletimiz hem yükselirken hem düşerken zarar etmeye devam ediyor. Bütün yanlışları bir kenara koyarsak en büyük kötülük; maalesef milletin psikolojisinin, dengesinin bozulmasıdır. Şu açık şekilde görülüyor ki bu kararları alanlar ve bu kararların alınacağından haberdar olan bir avuç insan, kâr ediyor. Bu korkunç bir şey. Maalesef ‘azdan az, çoktan çok gider’ sözü değişerek ‘çoka çok gelir, azdan çok gider’ şekline dönmüştür. Bugünkü mantık budur. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan anlayıştır bu.
“Fakirden zengine kaynak aktarılıyor”
Şimdi soruyorum kendilerine Nas ne oldu? Bu devlet destekli çifte faizin hükmü nedir? Bu ülkeyi yönetenlerin bu sorunun cevabını vermelerini istiyorum. Bu açıklanan model başarılı olmazsa; ortaya çıkacak mağduriyeti kim ödeyecek? Zenginin parası garanti altına alınıyor, kârı teminat altına alınıyor ama bu; milletten alınan vergilerinden karşılanacak. Sürekli fakirden zengine kaynak aktarması yapılıyor, buna nasıl teşebbüs ediyorsunuz anlayamıyorum.
