ERBAKAN HOCAMIZI RAHMETLE ANIYORUZ

ERBAKAN HOCAMIZI RAHMETLE ANIYORUZ

Basın toplantımıza bundan 27 yıl önce vuku bulan Hocalı katliamını anarak başlamak istiyorum. Bu katliamda hayatını kaybeden Azerbaycan Türkü kardeşlerimizi rahmetle anıyor Katliamın faillerini lanetliyorum. Bir başka üzücü katliam ise son zamanlarda Mısır?da vuku bulan idamlardır. Bu idamlardan mesul olanları şiddetle kınıyorum Özellikle asılsız fetvalarla bu idamları destekleyenleri. Fakat ne yazık ki bu idamlara herkes gibi Türkiye?de duyarsız kalmıştır. Bu durumunda bizi üzdüğünü belirtmek istiyorum.

İKİ ÖNEMLİ TARİHİN YILDÖNÜMÜ

İçinde bulunduğumuz hafta, ülkemiz ve milletimiz açısından iki önemli tarihin yıldönümüdür. Birisi 27 Şubat; Türkiye?nin milli ve manevi kalkınmasına öncülük etmiş, İslam dünyasına ufuk açmış, yön çizmiş bir büyük liderin, Erbakan Hocamızın vefatının 8. yıldönümü.

Erbakan hocamız; başlattığı Milli Görüş harekâtı, savunduğu hak anlayışı, ortaya koyduğu çözümler ile farklı olduğunu, yerli olduğunu, milli olduğunu ispat etmiştir.Hocamız Milli Görüş`ün bu milletin gönül dünyasında olmasını başardı.Hocaya, `Ne olarak anılmak istersiniz ?` diye sorulduğunda: `Malıyla, canıyla cihad eden bir Müslüman olarak anılmak isterim` cevabını vermiştir. Hocamız `Önce Ahlak ve Maneviyat` prensibi ile hareket etmiştir. Manevi kalkınma olmadan maddi kalkınmanın olmayacağını, maddi ve manevi kalkınmanın birlikte olması halinde insanlığa saadet getireceğini kendisi için bir ölçü bilmiştir. Bir taraftan manevi kalkınma hamlesini yürütürken, diğer taraftan maddi kalkınmanın gereği olarak sanayileşme hamlelerini yürütmüştür

İkincisi ise 28 Şubat;

Ülkenin geleceğine ipotek koymuş, antidemokratik kirli bir darbenin yıl dönümüdür..

Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihine bir karabasan gibi çöken, tarihsel hafızamıza paslı bir çivi çakılan, bu ülkenin siyasal zeminlerinin nasıl kurgulandığını net şekilde özetleyen bir süreçti 28 Şubat. Türkiye Cumhuriyeti?nin en başarılı hükümeti Refah-Yol?u alaşağı edebilmek adına yapılmıştır.

SAADET PARTİSİ AFYONKARAHİSAR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI

HASAN HÜSEYİN UĞURLU 

BASIN AÇIKLAMASI

ERBAKAN HOCAMIZI RAHMETLE ANIYORUZ

Erbakan Hocamızı rahmetle anıyoruz.Erbakan Hocamız şiar edindiği dürüstlük ve nezaket meziyetleri ile bizim için sadece bir lider değil, bir hoca, bir dost, bir büyüğümüzdü.Vefaatının sene-i devriyesinde Merhum Hocamız Necmettin Erbakan?ı rahmet, özlem ve minnetle anıyorum. Erbakan Hocamızla alakalı denilecek çok şey konuşulacak çok söz var.

Bugün geldiğimiz noktada Milli Görüş`ün Merhum Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızı anlamaya çok ihtiyacımız var. Onun ideallerini, onun hedeflerini anlamak ve onları hayat geçirmek için onu iyi tanımak zorundayız.

Erbakan Hocamız, inancı, azmi, mücadelesi, vefası, istikameti, ufku, dirayeti, davasına bağlılığı ve sayamadığımız birçok özelliği ile bizlere hep önder ve heyecan kaynağı olmuştur. Erbakan Hocamız, büyük ilim, siyaset, devlet ve dava adamı olarak hizmetleri ve başarılarıyla hem ülkemizde çığırlar açmış hem İslam dünyasını etkilemiş hem de insanlığa barış ve huzur getirecek yeni bir dünyanın adımlarını atmıştır.

27 ŞUBAT İLE 28 ŞUBAT?IN FARKI

Erbakan Hocamız bu yıl, Almanya?dan Amerika?ya, Afrika?dan Asya?ya, Edirne?den Kars?a dünyanın birçok farklı bölgesinde, farklı şehrinde, hayırla yad ediliyor. Arkasından dualar ediliyor. -Peki ama 28 Şubat?ta, tank yürütenleri hatırlayan tek kişi var mı? ? 5?li çeteleri, medya baronlarını anan tek kişi var mı? ? Tarih göstermiştir ki Milli iradeye ipotek koymaya kalkanlar eninde sonunda kaybetmeye, unutulmaya mahkumdurlar. -Daha açık söyleyeyim; 28 Şubat değil ama hiç kimsenin şüphesi olmasın ki 27 Şubat 1000 yıl sürecektir. -8 yıl değil üzerinden 80 yıl geçse de Necmettin Erbakan, inancıyla, heyecanıyla, insanlığa olan sevdasıyla hatırlanmaya, mazlumların yolunu aydınlatmaya devam edecektir. -Çünkü O küçük hesapların değil, hep büyük hedeflerin insanı olmuştur.

GELİN ASIL PROBLEMLERİMİZİ KONUŞALIM

31 Mart seçimlerine bir ay gibi kısa bir süre kaldı. Ama iktidar kanadı ülkenin gerçek problemlerini konuşmak yerine, haftalardır Beka probleminden bahsediyor. Çünkü ne ekonomi de, ne dış politika da ne de yerel yönetimlerle ilgili millete söyleyebilecekleri hiçbir şey kalmadı. Yerel seçimleri beka seçimi gibi gösterip milletimizi korkutarak oy devşirmeye çalışıyorlar. Eğer bu ülkede bir beka probleminden bahsedeceksek, bunun en büyük müsebbibi iktidarın bizzat kendisidir. 16 yıldır ülkeyi mahkum ettikleri yanlış politikalardır. Ama Tekrar söylüyorum: Türkiye?nin beka problemi yoktur, AK partinin ve onun ortağının beka problemi vardır.

PROBLEMLERİ BİZ ÇÖZERİZ

Son zamanlarda zirve yapan ekonomik problemlerin sadece kısa vadeli vaatlerle çözülecekmiş gibi gösteriliyor. 31 Marttan sonra her şey iyi olacakmış! İktidara göre 24 Hazirandan sonra da her şey düzelecekti. Gerçekler ortada? Bunlar hiçbir problemi çözemezler. Çünkü nasıl çözeceklerini bilmiyorlar, 26.5 milyar yatırım yapacaklarmış ve 2.5 milyon işsize iş bulacaklarmış. El İnsaf! Çocuk kandırdıklarını sanıyorlar. Milletimiz artık laf değil çözüm istiyor. Vaatler o kadar abartıldı ki kimse artık inanmıyor. Bugün Türkiye?de yaşanan problemleri çözecek tek bir parti var o da Saadet Partisi?dir.

Dürüst olmak gerekirse, bütün siyasi yalanların içerisinde Saadet Partisi hedef alınıyor Çünkü insanımızı Saadete kavuşturacak tek merci biziz. İktidar da bunu çok iyi biliyor. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın milletimizin Saadetine engel olmayacak çünkü Saadet bulmak bir insan hakkıdır

PROJELERLER İLGİLİ

Yaptığımız ziyaretlerde Saadet Partisi ilkelerine büyük ihtiyaç duyulduğunu görüyoruz.?Dürüst Başkan, Dürüst Yönetim? ilkesinin toplumun ihtiyaç duyduğu hizmetlerin adeta alfabesidir. Dürüstlük olmazsa konuşulacak bir şey yoktur. ?A? projesini yapacağım, ?B? projesini yapacağım diyen bir aday,  dürüst davranmazsa kasaya sahip çıkmazsa nasıl yapacak, diye sormak gerekir.

Bizler 31 Mart 2019?da yapılacak seçimlerde şehirlerimizin kaderini etkileyecek önemli bir karar vereceğiz. Biz bu seçimlerde; SAADET Partisi olarak size yeni bir yönetim anlayışı teklif ediyoruz. Biz, şehrin bütün potansiyelini harekete geçiren, yıkmadan yapan, adil bölüşümden yana olan, kardeşliği temel ilke edinen, ötekileştirmeyen, yaparken farklı fikirlere açık olan bir yönetim anlayışı teklif ediyoruz. Biz, size rant ekonomisinin yerine yerel kalkınma dinamiklerini harekete geçirecek bir anlayış teklif ediyoruz.

Biz, şeffaf ve hesap verebilir bir belediye anlayışı için size birlikte yönetmeyi teklif ediyoruz. Biz, size çocuğu, genci, yaşlısı, kadını, erkeği ve en önemlisi aile kurumu ile mahalle kültürünün yeniden hayatın merkezinde olduğu bir belediyecilik teklif ediyoruz. Biz, şehri bütüncül bir yaklaşımla ele alan yeni bir hizmet belediyeciliği teklif ediyoruz.




KÖŞE YAZARLARI