Gündemi değerlendiren Bülbül açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Cumhurbaşkanı yardımcısı bütçe konuşmasında ayar verdi”
Değerli basın mensupları;
Hepinizin malumu üzerine Aralık ayı bütçe ayıdır. Dün itibarı ile TBMM’de görüşmeleri 13 gün sürecek bütçe maratonu başladı. Bütçe görüşmelerinin ilk gönünde eğer dikkatinizi çektiyse millet tarafından seçilmiş milletvekillerine atanmış Cumhurbaşkanı yardımcısı bütçe konuşması yaptı, klasik deyimle ayar verdi.
Bu nüans bile ülkemizdeki yönetim anlayışını ifade etmekte, benden başka herkesi ben seçerim garabetiyle yönetildiğimizi, kuvvetler arası denge neymiş en büyük kuvvet benim, ‘Ben ne diyorsam doğru o’ tarzındaki adeta otokritik tarzı yönetimin son aşamasına geldiğimizi göstermektedir.
“Ülkemize “cek-cak” dönemi yaşatılmaktadır”
Olası seçimde mevcut iktidar bir kez daha iktidar olması durumunda bunun bir sonraki aşaması Baas zihniyetidir, Baas türü yönetim de cumhuriyet kuruluşu ile elde edilen tüm kazanımların yok olması milletin iradesinin artık sözde kalacağı, tek adamın iradesinin tüm iradelerden üstün olacağı, hatta hüküm olacağı anlayışına geçiştir.
Bütçe görüşmelerinin TBMM’de tartışıldığı şu günlerde hala asgari ücretin ne kadar olacağı, memur işçi maaşlarının ne olacağı enflasyonla mücadelenin nasıl olacağı belirlenememiş durumda. Her şey güzel olacak, telafi edilecek, mağdur edilmeyecek gibi ucu açık kelimelerle net bir şey söylenmemekte, ülkemize “cek-cak” dönemi yaşatılmaktadır. Geleceğin muğlak olması esnafı elinde mal tutmaya, tüketiciyi de eğer varsa elindeki üç-beş kuruşa iyice sahip olmaya itmektedir.
“Ne istiyorsanız vereyim açık çekiyle anlaşmaya çalışılmaktadır”
İktidar, sanki 20 yıldır bu ülkeyi muhalefet yönetiyormuş gibi tüm başarısızlıklarını kendisine yanaşma olmayan muhalefete ve dış güçlere bağlamaktadır. En son düşman ilan ettiği, FETÖ Terör Örgütü’nün finans kaynağı ve ittifakı olarak gösterdiği BAE ile tıpkı FETÖ’cülere “Ne istediniz de vermedim” anlayışının yeni versiyonu “Ne istiyorsanız vereyim” açık çekiyle anlaşmaya çalışmaktadır.
İktidar ısrarla hayır dese de daha fazla batağa batmaktan kurtulmanın tek yolu seçimdir. İstikrar ve her türlü sorunlardan kurtuluş sistemi olarak tanıttıkları yeni başkanlık sistemi istikrarsızlığın ve çöküşün sebebi oldu.
“İktidar kendi yarattığı bataklıkta debelenmekte”
Artık iktidar bitmiştir, uzatmalarla ile ha belki kurtarabilirmişim anlayışında kendi yarattığı bataklıkta debelenmekte, her defasında da daha çok batmakta, ülkemizi de kendi ile birlikte batağa sürüklemektedir.
İktidar, bir zamanlar hain dediği özellikle Ortadoğu ülkelerinden bulacağı maddi destekle aklınca topluma bir sanal refah, sanal rahatlama hissini verdirmeye çalışmakta, ben ayakta kalayım da millete ne olursa olsun düşüncesi ile hareket etmektedir.
İktidar kaybetmiştir. İktidar bitmiştir. İktidar her geçen erimeye başlamıştır. Zaten kurtaracağı bir pozisyonu gücü olsa, bir an seçime gider erimeyi dondurmaya çalışır. İktidarın ayakta kalmaya çalıştığı her geçen gün Türk Milleti’nin ödeyeceği bedeli de artırmaktadır. Artık bu yıpratıcı, dondurucu, ürkütücü, gelecekten umut kestiren iklimin sona ermesi ancak erken seçimle olacaktır.
Değerli basın mensupları;
Biz yapılanın yanında, vaat edilip de yapılmayanın, milletin hayrına olanları da yapmak istemeyenlerin karşısındayız. Sözlerimi bitirmeden önce Afyonkarahisar’ın trafik sorununa nefes aldıracak Şükrü Çelikalay Alt Geçidinin açılışında katkısı olan başta Mehmet Zeybek olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ederim. Saygılarımla.